GaripMirto

Şiirlerim

Uçun kuşlar" Uçun!
Sılaya Doğru...

Yusuf ASLAN'ın Şiirleri


 

 

SİZLERİNDE
SILASI VAR

Unutmayın bu ellerde
Sizlerinde atası var
Gurbet el vatanım deme
Sizlerinde sılası var

Çoluk çocuk avrupaya
Uyum sağladı oraya
Çokları uymuş modaya
Sizlerinde modası var

O sele kaptırma seni
Alır gider deli deli
El aç hakka Adem gibi
Sizlerinde mevlası var

Hangisin getirem dile
Gardaş bacı Esengüle
Gurbette işçi köylüme
Kul Yusuf'un sevdası var
Kul Yusuf'un selamı var.. >1<


-----------------------------------------------------------------------------------------------


SEMAHA BENZER

Allahin emrinde arşı alemde
Gördü Hak Muhammet Aslan'a benzer
Hasan ile Hüseyin'in gönlünde
Gönüller sultanı merdana benzer

Zeynel Abidin'i sakladı diri
Muhammet bakırda gam ile derdi
İmam Cafer Sadık imamlar piri
İçi ayet dolu kuran'a benzer

Musa Kazım ile imamı rıza
Gökteki melekler ağladı size
İmam Taki Naki ümmette özde
Şekere şerbete şirana benzer

Cefa çeker Hasan Ali Asker'i
İmam Mehti kapatmadan defteri
Kul Yusuf'un ehlibeyte hörmeti
Oruca niyaza semaha benzer >2<
-----------------------------------------------------------------------------------------------

BİZİM ELİ UNUTMA

Bir zamanlar hepimizde çocuktuk
Bizim eli unutma ey canlarım
O tozlu yollarda koşup koşturduk
Bizim eli unutma ey canlarım

Gel ey karakaşlım gel
Gel şahin bakışlım gel
Gel ey genci yaşlım gel
Bizim ellere şu fethiye'ye

Ahmedi mehmedi garip haydarı
Dört bir yana dikti beton armayı
Birde bir fabrika kurulsa bari
Bizim eli unutma ey canlarım

Gel ey karakaşlım gel
Gel şahin bakışlım gel
Gel ey genci yaşlım gel
Bizim ellere şu fethiye'ye

Der YUSUF ömrümüz heba olmadan
Emmi dayı bütün köylü dostlardan
Münkir ile nekir hesap sormadan
Bizim eli unutma ey canlarım

Gel ey karakaşlım gel
Gel şahin bakışlım gel
Gel ey genci yaşlım gel
Bizim ellere şu fethiye'ye >3<
------------------------------------------------------------------------------------------------

NİYAZIMIZ HAK İÇİNDİR

Nur ali babanın yurdu
Niyazımız hak içindir
Abuseyf dedede derdi
Niyazımız hak içindir

Hem şahin hem gözü benli
Erenler katında yeri
Fethiyede kızıldeli
Niyazımız hak içindir

Ya aliseydi sultanı
Hem derviş hemde yılanı
Ocaktır ahmet turanı
Niyazımız hak içindir

Yüce abdul vahap gazi
Gelincik anaya nazı
Dergahına kul et bizi
Niyazımız hak içindir

Hasan basriyi görenler
Suya gark oldu erenler
Hak için haka gidenler
Niyazımız hak içindir

Zeynel abidinin demi
Semah döner eder cemi
Oniki imamların nesli
Niyazımız hak içindir

Kara direk ocak yeri
Vaylo dede ordan biri
Bizim el erenler gölü
Niyazımız hak içindir

Çek YUSUF'u dara söyle
Gel haktan etme eyleme
Pirim ali gel mürteza
Niyazımız hak içindir >4<
------------------------------------------------------------------------------------------------



HACI BEKTAŞIN YOLUNDA GİDELİM

Derim şu aleme tüm insanlığa
Hacı bektaşın yolunda gidelim
İlmi fenni ile şu aydınlığa
Hacı bektaşın aşkıyla gidelim

Gözü yoktur ikilikte batılda
Allah indindedir kuran yolunda
Atamda dedemde onun safında
Hacı bektaşın safında gidelim

İnsanlığı sevgi aldı bürüdü
Fitne fucur olanları eridi
Yıkık bir duvarı sürdü yürüdü
hacı bektaşın dalında gidelim

Der yusufum köle olam kul olam
Onun yollarına giden yol olam
Eli beli ağzındaki dil olam
Hacı bektaşın özünde gidelim >5<
------------------------------------------------------------------------------------------------

KERNEK BOYU

Beydağından aşağıya
İner gelir kernek boyu
Kernekdeki güzel yare
Döner gelir kernek boyu

Kernege gel kernege yar
Elin uzat elime yar
Kurban olam köle olam
Fethiyeli güzele yar

Fethiyede güller açar
Dalında bülbül sakılar
Baharda körpe kuzular
Meler gelır kernek boyu

kernege gel kernege yar
elin uzat elime yar
kurban olam kölen olam
fethiyeli güzele yar

Kul YUSUF der kernek parkı
Döner gider dünya çarkı
Gonca gülün muradını
Alır gelir kernek boyu

Kernege gel kernege yar
Elin uzat elime yar
Kurban olam köle olam
FETHİYE,li güzele yar >6<
------------------------------------------------------------------------------------------------


O TARLANIN BAŞINDA

Dalında küreği gider tarlaya
Onun rızkı o tarlanın işinde
Bir avuç suyunu vermez araya
Onun rızkı o tarlanın yaşında

Elinde orağı derir ekini
Güneş vurmuş siler alın terini
Durmadan çalışır ölüm küreği
Onun rızkı o tarlanın kaşında

Şelek şelek bir araya toplanır
Harman olur düven koşar taplanır
Yaba ile saman buğday aklanır
Onun rızkı o tarlanın tığında

Der Yusuf'um emek gitmez boşyere
Yeterki sen çalış bismillah deye
Allahım kuluna sen yardım eyle
Onun rızkı o tarlanın başında >7<
----------------------------------------------------------------------------------------------

SENİN NE HADDİNE

Elli yıllık ömrümüzü
Yemek senin ne haddine
Biz insanız gönlümüzü
Kırmak senin ne haddine

Kırılası nazik elim
hısmına uğradı demin
Küfür söyleyen o dilin
Sövmek senin ne haddine

Tesadüf gelmiş dünyaya
İnancı yoktur mevlaya
Kabeye, Hacı Bektaş'a
Gitmek senin ne haddine

Pir Sultan'ın yollarına
Varam gidem dergahına
Der Yusuf insan yurduna
Girmek senin ne haddine >8<
-----------------------------------------------------------------------------------------------

DAR GÖRÜŞLÜ İNSANLAR


Bütün yurt ağladı genci gocası
Neler yaptı dar görüşlü insanlar
Sahte bir avukat birde hocası
İşte bunlar dar görüşlü insanlar

Ulu orta yargımızı yerenler
Anayasamızı düşman görenler
Gazetede boy boy resim verenler
İşte bunlar dar görüşlü insanlar

Cumhuriyetime bomba atanlar
Öz bilginlere kurşun sıkanlar
Perde arkasında lobi yapanlar
İşte bunlar dar görüşlü insanlar

Der Yusuf'um aklımızı aldılar
Birer birer gönlümüzü çaldılar
Ecevit'i ne hallere saldılar
İşte bunlar dar görüşlü insanlar >9<
---------------------------------------------------------------------------------------------



VEFASIZ

Gözlerimden esirgerdim ben onu
Bir anda kalbimi kırdı vefasız
Başım döndü sandım dünyanın sonu
Yerlerden yerlere vurdu vefasız

Yar elinden gönül derdi çekeli
Allah için sormadı ki ne derdi
Vefasıza garip gönlüm vereli
Boğazımda lokmam koydu vefasız

Canım kurban haktan gelen ölüme
Göz yaşlarım düşer yanan serime
Saygısı yok ölüm ile dirime
Üç günlük dünyada yordu vefasız

Kul Yusuf der garip başım çileli
Aklım erip ben kendimi bileli
Özüm doğru hakka, bilmem hileyi
Amma boynum yana büktü vefasız.


Söz: Yusuf Aslan.
Malatya / Fethiye. >10<
----------------------------------------------------------------------------------------------

HAYIRLI GELE SENELER

Hür dünyanın halklarına
Hayırlı gele seneler
Zengin, fakir kullarına
Hayırlı gele seneler

Emek verdi mahsulüne
Bol ürün ver rahmetinle
ATATÜRK'ün milletine
Hayırlı gele seneler

İsrail'le A.B.D.'ye
Allahtan bir nida gele
Dileğimiz savaş bite
Hayırlı gele seneler

Kul Yusuf'um gir koluma
Gidelim barış yoluna
Barış isteyen yurduma
HAyırlı gele seneler >11<

----------------------------------------------------------------------------------------------

ŞEYTANA KUL EDER BU KADER BENİ

Ateşlere atıp beni yaktıkca
Savrulan kül eder bu kader beni
İnlediğim yüce arşa çıktıkca
Gürleyen göğ eder bu kader beni

Ben inlerim zalim kahbece güler
Bakın şu halime beterden beter
Yeter ey allahım çektiğim yeter
Tanınmaz el eder bu kader beni

Kahbe felek senin yıkılsın evin
Şu yalan dünyada neyim var benim
Kimi ağam oldu kimi efendim
Yerlere çul eder bu kader beni

Kul Yusufr17;um dosta yaranamadım
Sırtımı verecek yoktur bir dağım
Yüce hakka kolum açıp yalvardım
Şeytana kul eder bu kader beni >12<
----------------------------------------------------------------------------------------------

GAZİ ATAMIZ

Bizim eller yüce insanlar yurdu
O insandan biri Gazi Atamiz
Yoktan var eyleyip bir ulus kurdu
O yaradan biri Gazi Atamız

Gönül verdi elden giden elime
Kulak verdi her insana derdine
Birakmadi padisahin gönlüne
O canlardan biri Gazi Atamız

Atamızdır bu ulusun babası
Atamızdır bu ulusun anası
Atamızdır bu ulusun ustası
O kurandan biri Gazi Atamız

Der Yusuf ışığım rehberim ata
Onun tekbir eşi yoktur dünyada
Ararım cihanı Atam haniya
O kalplerde biri Gazi Atamız >13<
-----------------------------------------------------------------------------------------------

BENİ ADEM SOYUYUM

Behey kafir putperestlik almış senin aklını
Bende mühammed evladı Ali aba soyuyum
Kırılsın zalim kalemi yıkılsın hanedanı
Bende Ali'nin evladı ehli beyt soyuyum

Hangi zalim yazdı böyle uyarladı Tv'ye
Aynada kendini görüp çamur atar Ali'ye
Kurban olam ben Ali'ye hemide aleviye
Bende Hasan'ın evladı on iki imam soyuyum

Ta maviyeden bu yanı satılmış bu yazarlar
Şah Muhammed'in nesline türlü oyun düzerler
Allah Muhammed Ali'yi hemi bizi üzerler
Bende Hüseyin evladı Zeynel Aba soyuyum

Der Yusuf'um Allah diye giderim ben bu yolda
Dört kitaba inanmışız biz Allah'ın katında
Elim yakandadır,kafir sorgu süal darında
Bende yaradan kuluyum beni Adem soyuyum >14<

----------------------------------------------------------------------------------------------
ŞAHLARDA KALMAZ

Gül yüzlü cemalim babayigidim
Allah deyen garip yollarda kalmaz
Başımı vurdurdu(vay vay)büyük şevketlim
Başımı vurduran şahlarda kalmaz

Deniz olsam deryalarda coşarım
Coştukca bendimi yıkar taşarım
Şah hüseyin gibi oldu inanım
Neydem kerbelaya mervanda kalmaz

İkilikten yana olmadı yüzüm
Haktan gayrısını görmedi gözüm
Altı mayıs günü sustu avazım
O zalime böyle devranda kalmaz

Mevlam kul deyerek yarattı beni
O yüce mevlanın kuluyum hemi
Kul yusufum lanet eder fitneyi
Gayrı bu dünyada insanda kalmaz >15<

-----------------------------------------------------------------------------------------------
YUSUF"SUZ YAŞARIM

Can yoldasım oldu zalim yoksulluk
Varlık bensiz ben varlıksız yaşarım
Gayrı geçti ömrüm vay zalim bolluk
Çare bensiz ben çaresiz yaşarım

Renkli renkli bağladığım ipleri
Tane tane saysam bulur binleri
Boşuna dökülmüş anlımın teri
Para bensiz ben parasız yaşarım

Hak yarattı beni geldim dünyaya
Dua ettim ona veren hüdaya
Doğru deyip uydum yanlış fetvaya
İman bensiz ben imansız yaşarım

Bir ayar etmeli gönül bendimi
Ne haddime kıram garip gönlümü
Elli yıldır arar oldum kendimi
YUSUF bensiz ben YUSUF"suz yaşarım >16<
---------------------------------------------------------------------------------------------
ÇUNDURUR

Bende bir adam bilirdim
Gelen gidene çundurur
Bilsem doğarken ölürdüm
Doğan ölene çundurur

Bir deva yoktur bu derde
Hiç akıl koymadı serde
Bana değil kele söyle
Topalı köre çundurur

Tüm güzellik hak vergisi
Güzeldir gönül sevgisi
Kulağa hoş gelir sesi
Bülbülü güle çundurur

Der yusufum dünya varı
Mutlu etmez ihtiyarı
Birgün sarırlar toprağı
Dünya ahrete çundurur >17<
-----------------------------------------------------------------------------------------------

HAYLİ GEZDİM OLMADI
Bir üçgen kurdum ki üçüde ayrı
Pergel alıp dayre çizdim olmadı
Düsüne düsüne usandım gayrı
Şu tatlı canımı üzdüm olmadı

Kimi gurbet elde kimisi köyde
Kimi viran kalmış bombos evimde
Bizi bizden etti şu gurbet elinde
Gurbetin acısın yazdım olmadı

Gurbet bıçak olup vurdu sinemi
Yuvam viran kaldı oldum bir deli
Allaha şikayet ettim feleği
Kahpe felek seni çözdüm olmadı

Zehir olur katran olur ayrılık
Şu dünyada bizler birer meyvayık
Kul yusufa allah versin kolaylık
Dünya seni hayli gezdim olmadı >18<
-------------------------------------------------------------------------------------------
SELAM OLSUN

Bir ışıktı söndü gitti
Yakanlara selam olsun
Oda son yaprağın döktü
Toplayana selam olsun

Yolu kerbela yoluydu
Hacı bektaşın eriydi
Pir sultan abdal gibiydi
Görenlere selam olsun

Dadal oğlum yunus emre
Oda katıldı o ceme
Ya ALİ hüü hüü deye
Gidenlere selam olsun

Kul yusufum der nesimi
Kan kaleme yaz ismini
Haniya bizim MAHSUNİ
Deyenlere selam olsun >19<
----------------------------------------------------------------------------------------------

YARADAN AŞKINA
Damlada bir zerre eyle bu garip kulunu
Hak muhammed ali kuranın aşkına
El haya vel imandan ayrı kılma yolumu
Sefil hasan ile mazlum hüseyinin aşkına

Şahı vilayeti illa seyfe zülfikar
Olurum yoluna kurban eyleme beni zar
Kıl benim canım ceme eyle berhudar
ALİ ile fatimatı zöhrenin aşkına

ALLAH diye cevreylerim serim yolum allahın
Toprak idim bir can verdi bu canım allahın
Hak diye döktüğüm çeşmi inci mercanım
ALİ aba ehli beyt imamların aşkına

Kul YUSUF u can edip bedenime can veren
ALİ yi pirim kabe kıblegahım eyleyen
Bu kulunu bu ummandan geri etmeyen
Yaradandan ötürü yaradanın aşkına >20<
-------------------------------------------------

DİRİ DİRİ YAKTI ZALİM

Ben o zalime dost demem
Beni yaktı geçti zalim
Dostluğuna hiç güvenmem
Başıma dert açtı zalim

Beni yaktı geçti zalim
Nice yara açtı zalim
Yere göğe sığmaz oldu
Fidanlara kastı zalim

Canımdan canımı aldı
Onca masum cana kıydı
Allah böylemi emretti
Keyfi keyfe kattı zalim

Beni yaktı geçti zalim
Nice yara açtı zalim
Yere göğe sığmaz oldu
Fidanlara kastı zalim

Kul Yusuf der pirden beri
Zalimdir Sivas elleri
Madımakda herbirini
Diri diri yaktı zalim

Beni yaktı geçti zalim
Nice yara açtı zalim
Yere göğe sığmaz oldu
Fidanlara kastı zalim >21<
-------------------------------------------------

NELER NELER VAR

Nutuk kitabını açtım okudum
Okuda içinde neler neler var
Okudukça erdim kendimi buldum
Binbir kelam gibi neler neler var

Bir takım soysuzun sorun derdi ne
Bu gidişat doğru değil şerri ne
Vaz geçmişler niceleri terkine
Bu vatan içinde neler neler var

Rauf bey SEVR'de onurum kırdı
İnönü LOZAN'da yaramı sardı
Bütün bu heyecen şark ile garbı
Aldıda yürüdü neler neler var

Der Yusuf'um daha neler neler var
Şarktan garba kan dökülmüş keder var
Yüce Atamızdan yurda haber var
Bir gözat Nutuk'a neler neler var >22<
--------------------------------------------------





NE KUL DEDİLER

Muhammet Alir17;nin Allah yoluna
Ne erkan dediler, ne yol dediler
Cennet efendisi nazlı kuluna
Ne haktan dediler ne hak dediler

Yezit kavmi ikiliği kurdular
Nice ziyatları memur kıldılar
Ehlibeyti can evinden vurdular
Ne Allah dediler ne din dediler

Zalimane süngülere taktılar
Birer birer gök yüzüne attılar
Dinlerini beş paraya sattılar
Ne kuran dediler ne dal dediler

Şaşırttılar tedbirimi, yolumu
Kopardılar ağzımdaki dilimi
İncittiler her yanımdan canımı
Ne Yusuf dediler ne kul dediler. >23<
--------------------------------------------------

FETHİYE KÖYÜ

Bi arzu halcıya gidip yazdıram
Şu bizim ellerde ilçeyi köyü
Kuş edip gönlümü uçup gezdirem
Doyranı sarsabı dostalı köyü

Güzel hekimhandan battalıgazi
Arapgir pötürge gönlümün sazı
Somuncu babaya eder niyazı
Kuluncak biciri alvarı köyü

Hazin hazin söyler arguvan dili
Kırk köyün içinde karaca eli
Başı mağrurludur bükülmez beli
Salıcık mezirme sürmeni köyü

Akça dağı birde doğan şehiri
Ben nasıl unutam o küreciği
Adım adım gezdi bizim mahsuni
Çığlığı sürgüyü öreni köyü

Yazıhandır benim her iki gözüm
Balaban boyaca bereket özüm
Der YUSUF'um gayrı seni özledim
Yeşil malatyamın fethiye köyü >24<
-------------------------------------------------

KOLAYMI

Yar tüketti beni elin kahırı
Günde binbir kere ölmek kolaymı
Yavrum vardır boyun büktüm ahırı
Şu kahbe feleği yenmek kolaymı

Geçemedim beydağının karından
Ok yemiş marala döndüm zarından
Sarı sarı sular aktı yaramdan
Merhem sürüp iyi etmek kolaymı

Kara günler geçmiyi böyle
Canın üzme babo az daha hayle
Atmışım kendimi zalim gurbete
Bu kara yazıyı silmek kolaymı

Der Yusufr17;um ömrüm böyle giderse
Kapanmış bir yarem geri teperse
Yavrular kenarda boyun bükerse
Şu yalan dünyada gülmek kolaymı >25<
--------------------------------------------------------

YAŞATACAK BİRİ YOKMU

Usandık şehit görmketen
Durduracak biri yokmu
Yakasız gömlek giymekten
Kurtaracak biri yokmu

Üç aşağı beş yukarı
Kimseler sarmaz yarayı
Unutma Dumlupınarı
Öğretecek biri yokmu

Milliyetim Türktür benim
Ben bir asil dost milletim
Elbisem oldu kefenim
Ağlayacak biri yokmu

Ben köylüyüm budur halım
Benim yoktur çırağanım
Ey karakaşlı komutanım
Emredecek biri yokmu

Der Yusufum gönlüm kırık
Ayağımda yırtık çarık
Memleket uğruna öldük
Yaşatacak biri yokmu >26<
---------------------------------------------------------


BİR KERE HATIRIN SORAMIYORUM

Şu gönlümde yanan öyle sevdaki
Aklımı başımdan alamıyorum
Bana ilham veren öyle mevlaki
Ararım cihanı bulamıyorum

Gayrı gönlüm kırık derdim derince
El uzatsam yare varamıyorum
Hiç aklımdan çıkmaz her gün her gece
Yatarım rüyamda göremiyorum

Böyle acı böyle keder bizemi
Bu aciz halime yanamıyorum
Yusuf gibi iki cihan güzeli
Bir kere hatırın soramıyorum >27<
---------------------------------------------------

İNSAN OĞLUDUR

Yer yüzüne dolmuş mahluk alemi
Akıllı olanı insan oğludur
Öyle veya böyle goca dünyayı
Evirip çeviren insan oğludur.

Bazı insan oğlu akıllı, deli
Sırtını sürecek arar bir çalı
İnsan bile güder şeytan olanı
Kulları hiç gören insan oğludur.

Bozarlar dünyanın düzen dirliği
Kurulmuş düzeni bütün birliği
Şu koca dünyada canlı varlığı
Kendi neslin yiyen insan oğludur.

Mazlumlarda zalımlara bir kurban
Ta gali beladan gelir bu devran
Şairlik,de senin neyine Aslan
Kul Yusuf'u kıran insan oğludur. >28<
----------------------------------------------------

KÖR EYLESIN

Sikayetim vardir pire
Pirim seni kör eylesin
Ah cekerek düstüm derde
Ahim seni kör eylesin

Avrupadan ta asyaya
Anadan doğmamış daha
Şikayetim ulu hakka
Hakkım seni kör eylesin

Ulu yüce olsa dağın
Yerde kalmaz benim ahım
Oniki imam Ali şahım
Şahim seni kör eylesin

Kul Yusuf olsa kuru dal
Özü şerbet hemide bal
Köle oldum vur canım al
Tanrım seni kör eylesin >29<
BİR VEFASIZ BÖYLE
YEDİ ÖMRÜMÜ


Ey güzel dost sana derdimi dökem
Vefasiz buz gibi etti gönlümü
Başıma kesildi ulu bi ahkam
Agzımda lal etti tatli dilimi

Bir muhabbet ettim iyi animda
Hic görmedim öylesini dünyada
Yaktı beni tomurcukken dalımda
Baharda kışladı döktü gülümü

Hic rahat görmedim bunca ömrümde
Huzurum kalmadı bile evimde
Vurdum duymaz zalim kendi deminde
Gurbetten gurbete sardı dengimi

Der yusufum iyi olsa yarinlar
Düşündükce yarelerim derinler
Nerde kaldı beni seven insanlar
Bir vefasIz böyle yedi ömrümü >30<
-----------------------------------------------------

YAR SENİ

Ben bülbülün olam gülüm sende gül
Konam konam koklayayım yar seni
Benim gibi zar eyleme günde gül
Görem görem koklayayım yar seni

Dalım kolum olan yar sesim olan
Elim gözüm olan nefesim olan
Ey sevdiğim sana hasretim inan
Sevem sevem koklayayım yar seni

Kurban olam malatyama elime
Canım arguvana o fethiyeme
Cesedim bağrına sar toprak ile
Saram saram koklayayım yar seni

Der yusufum yarenime dostuma
Ali aba ehli beyit aşkına
Yar elinden güller atın üstüme
Buram buram koklayayım yar seni >31<
----------------------------------------------------
URFAYA DOĞRU

Garip cesedime ataş düştükce
Savrulur dumanım göklere doğru
Bağrıma bi ataş düştü yandıkca
Dökülür etlerim küllere doğru

Dünyadan alacak kalmadı payım
Kaynadı kazanım ısındı suyum
Gayrı hayal olur köy ile köylüm
Mecnun oldum çölde leylaya doğru

Putlar piramitler al senin olsun
Rahat bırak beni son demim olsun
Namazım kıldıran pir alim olsun
Şah hüseyin gibi imama doğru

İster inan ister inanma cahil
Gerek yok aleme göstermek delil
Allahda görüyor ataşta halil
Kul yusufta gider urfaya doğru >32<
----------------------------------------------------
YAYLALAR

Ne durursun öyle çadır direği
Seni bekler senin yerin yaylalar
At üstünde gider agası beyi
Obaları çeken neyin yaylalar

Yeşillenir baharda çiçekler açar
Yükünü denk eden yaylaya göçer
Sende konan göçen suyunu içer
Canlara can katar suyun yaylalar

Düğünlerde vurulur çifte davullar
Neseye bürünür daglar ovalar
Yamaç yamaç kuruludur obalar
Yıllar yılı böyle huyun yaylalar

Ata binmiş cirit atar yiğitler
Kas kas olup bakar kızlar gelinler
Bir baska oluyor şu bizim eller
Yusufa da haber salın yaylalar >33<
-----------------------------------------------------



YAR BENİ

Gel yüzün çevirme cananım benden
Bir gün gelir göremezsin yar beni
Doyurup bıktırma bu canı senden
Bir gün gelir bulamazsın yar beni

Şu geniş düyayı gel eyleme dar
Sankide kış geçti bunca yaz bahar
Bir ömür hep böyle geçmez güzel yar
Bir gün gelir saramazsın yar beni

Şu yalan dünyada bin bir betersem
Hep senin yüzünden eğer hedersem
Bir gün bir kuş gibi uçup gidersem
Bir gün gelir tutamazsın yar beni

Der yusufum candan canana selam
Bir gidersem eger eylemem kelam
Araki bulasın bu canı canan
Bir gün gelir yoramazsın yar beni >34<
------------------------------------------------------
BEY DAĞINDAN

Bey dağından esen ey deli rüzgar
Hele bi esipde bağrımı soğut
Deli yüreğimde bi yangınım var
Esde şu başımdan buludu dağıt

Yazıhan ovası uzunca yoldur
Derdi çok dertliler burada boldur
Sende bu destiye derdini doldur
Bir türlü başımdan gitmiyor ağıt

Tüter FETHİYE,nin güzel kokusu
Tatlı olur dut,u hemi kaysısı
Dört bi yanı MALATYA,nın incisi
İnsanı mücevher hemide yakut

Der YUSUF,um böyle erir yağlarım
Gahi sevinirim gahi ağlarım
Bilmem yeşerirmi benim bağlarım
Kurumuş dallardan gelmiyor yanıt >35< ----------------------------------------------------

GÜCÜ YETEN YETENEMİ

Bu milletin suçu neydi
Gücü yeten yetenemi
Orta doğu böylemiydi
Gücü yeten yetenemi

Bir ölen bir daha ölmez
Ayıp ayıpla örtülmez
Demokrasi böyle gitmez
Gücü yeten yetenemi

Dünyanın suyu çekildi
Fitne tohumu ekildi
İnsanlık böyle yıkıldı
Gücü yeten yetenemi

Der yusuf'um aşikarız
ATATÜRK ' ün yolundayız
Bilgisayar çagındayız
Gücü yeten yetenemi >36<
----------------------------------------------------
AHA GELDİM AHA GİDERİM DÜNYA.

Kim gelmişde mutlu olmuş dünyada
Aha geldim aha giderim dünya
Biz doğarken secde kıldık mevlama
Aha geldim aha giderim dünya

Bir kimse inanmaz fakir sözüne
Keşke toprak dolayıdı gözüme
Avrat bile bakmaz oldu yüzüme
Aha geldim aha giderim dünya

Evi barkı atıp keyfe gezmedim
Bir kimse incitip canlar üzmedim
Bu kötü kaderi kendim yazmadım
Aha geldim aha giderim dünya

Kul yusuf,um kalkıp kimlere küsem
Can dostlarım zalım kime ne deyem
Gün bu gündür saat bu saat demem
Aha geldim aha giderim dünya. >37<
----------------------------------------------------

HİÇ ANLAMADIM.

Bu nasıl adana geldimde kaldım
Geldi geçti ömrüm hiç bilemedim
O gül yüzlü yavrulardan ayrıldım
Geldi geçti ömrüm güldüremedim

Garip garip gittim uzun yollarda
Güneş vurdu yandım ovada çölde
Canım O yavrular görki ne halde
Geldi geçti ömrüm hiç göremedim

Yanar bu yüreğim yavrular deye
Bütün acıları gömdüm serime
Kucak kucak selam gül yüzlü yare
Geldi geçti ömrüm yollayamadım

Kul yusuf,um baştan beri gülmedim
Kahbe felek senden bir gün görmedim
Yedi canlı ejdarhaya benzettin
Geldi geçti ömrüm hiç anlamadım >38. -------------------------------------------------------

YOKLUK.

Bir yokluktur almış garip başımı
Kör tebelleş oldun vay zalim yokluk
Çokmu gördün bana yavan aşımı
Yine boynum eğdin vay zalim yokluk

Nice göğüs gerdim zalim yokluğa
Döndüm susuz gölde yüzen balığa
İsa gibi gerdin beni çarmığa
Bir acayip keyfin vay zalim yokluk

Bizim fethiyenin susuz yazısı
Benim gibi nice ana kuzusu
için için kanar derin yarası
Nice canlar yedin vay zalim yokluk

Gördüm boyun bükmüş ağlar köşede
Gönlü yoktur dostun zevkte neşede
Benim aslan dostum dertler içinde
KUL YUSUF,A nettin vay zalim yokluk >39<
------------------------------------------------------

 

GENÇLİĞİMİ HARAM ETTİN
SEN BENİM

Zalim nerden girdin benim gönlüme
Gençliğimi haram ettin sen benim
Gölge oldun sağlığıma ömrüme
Gençliğimi haram ettin sen benim

Mevlam düşürmesin zalim eline
İncinirde varamazsın farkına
Gene şükreylerim kendi halime
Gençliğimi haram ettin sen benim

Bütün dertler sanki gardaşım olmuş
Zalim can evime bağdacı kurmuş
Iyilik meleği ömrümü çalmış
Gençliğimi haram ettin sen benim

Kor oldu yanıyor bağrımın içi
Şu fukara ömrüm hayalla geçti
Taksanda yusuf,a padişah tacı
Gençliğimi haram ettin sen benim >40<
--------------------------------------------------------

GARİP MİRTO

Bir zamanlar bizim elde
Vardı bizim garip mirto
İnsanlığı perde perde
Gördü bizim garip mirto

Dosları kırdı belini
Bir görün garip halini
Karlı dağ gibi eridi
Noldu bizim garip mirto

Kaf dağından aşırdılar
Bir ovada şaşırdılar
Kuyu kazıp düşürdülar
Kördü bizim garip mirto

Der yusuf dostunu dene
Neme lazım deyip geçme
Bir kaç zalımın elinde
Öldü bizim garip mirto >41<
>07.09.2008.<
--------------------------------------------------------

KINAMAN

Düşmanın karşına geçip ağlarsa
Başında sevdası vardır kınaman
Döğünüp vurunup içten yanarsa
Yürekte yarası vardır kınaman

Zalim ölse bir tubuta koyarlar
Ağır ağır ağıt ile savarlar
O zalimi rahmet ile anarlar
Kulunda sahtesi vardır kınaman

Allahın yolunda giden canlarız
Zalimin şerrinden kaçanlardanız
Rahmetinle mamur eyle mevlamız
Şeytanın iblisi vardır kınaman

Gider bir dertsize derdin dökersin
Yalvarır yakarır el aman dersin
Şükür eder sabır ile beklersin
Yusuf,un çilesi vardır kınaman.
42/23.09.2008.
---------------------------------------------------------
PİS BİR AĞA.

Nasıl adam ettik bize
İki yüzlü pis bir ağa
Dönüp bakmaz yüzümüze
İki yüzlü pis bir ağa

Kanat gerip havalandı
Dört yana döktü dolandı
Bizleri umursamadı
İki yüzlü pis bir ağa

Telden alıp yan yanılar
Acı sözü yürek yakar
Burnu kaf dağına bakar
İki yüzlü pis bir ağa

İnsan yüzlü amma şeytan
Bütün sözü yalan dolan
Araki yusuf'u bulan
İki yüzlü pis bir ağa
. 43/ 08.10.08
-------------------------------------------------------
YETMEZ OLDU DERMANIM.

Karmı yağmış şu Malatya eline
Bir haberi gelmez oldu cananın
Nasip olup gidemedim yanına
İnan yüzüm gülmez oldu kurbanım

Bir gurbettir aklım sardı başıma
Gurbet bir dev oldu çıktı karşıma
Neyidim ne oldum Allah aşkına
Düştükce doğrulmaz oldum inanın

Deli gönül gayrı deva istemez
Ben gurbeti gurbet beni güldürmez
Öyle göğnüm varki derdi bildirmez
Amma, dostum bitmez oldu fırgatım

Der yusuf'um günde eriyi beden
Bir selamı yollamışlar köyümden
Kalkıp, şöyle bi gidemmi neydem ben
Niyetlendim yetmez oldu dermanım
44 / 22.10.08.
-----------------------------------------------------
ATAM
Kuşlar bile ardın sıra uçarken
Bizler niye böyle çor kaldık Atam
Hünkar Hacı Bektaş ışık saçarken
Bizler niye böyle gır kaldık Atam

Eğriyi doğruyu göremez olduk
Her kapıda ekmek bulamaz olduk
Dost ile düşmanı seçemez olduk
Bizler niye böyle kör kaldık Atam

Allahın yolundan ayrılmaz kulduk
Bu vatan uğruna her yerde öldük
Bir şehit lazımsa önce biz vardık
Bizler niye böyle sır kaldık Atam

Der yusuf'um Allah eyvallah dosta
Eyvallah ederim mürşide posta
Bütün şu alemde şer deste deste
Bizler işte böyle pir kaldık Atam
-------------------------------------------------------
GÖRMEDİK

Çok insana semer vuranlar gördük
Amma böyle gavur zobu görmedik
Çoğun adam bilip çift döşek serdik
Amma böyle gavur dölü görmedik

Nice eller gezip nice boy gördük
Çok deprem geçirdik nice fay gördük
Nice toplumlarda nice soy gördük
Amma böyle gavur soyu görmedik

İsrailde küçük bir amerika
Bölüyorlar bizi işte harita
İsada Musada küser bunlara
Amma böyle gavur hoyu görmedik

Der yusufum namert ile kul benim
Dört kitabı haktan bilen yol benim
İnsan olmayan o puşa ne deyim
Amma böyle gatil beyi görmedik
---------------------------------------------------
HAZA SEN BİR KÖPEKSİN.

Behey dürzü gabırgana getirme bok
Kendini şah belleme sen kenefteki bir sineksin
Ben affetsem seni Allah affedermi hele bak
Çünkü sen karnımdaki yoracak bir hacetsin

Kırk kapıda bulamazken behey hayvan yemini
Bir ahırda kırk yıl geçti sahiplendin düneği
Her yem yeyişinde attın sahibine çifteyi
Sana çok görmedimki çünkü sen bir eşeksin

Yedikce yiyesin gelir bu bok seni kandırmaz
Hakkın huzurunda vebal senin yüzün güldürmez
Bunca ettiklerin sana cennet yüzü göstermez
Sürüm sürüm sürünecek yerdeki bir böceksin

Garip mirto kul yusuf'la bak el ele gidiyor
İnsana hak diye canım ona secde ediyor
Yezidin elinden amma nice canlar ölüyor
Ancak ona bir sözüm var haza sen bir köpeksin
--------------------------------------------------
GÖRDÜM

Mah yüzüne durup baktıkca şahım
Beni ve alemi yüzünde gördüm
Ben ulema bilmem tek kıble gahım
Döne döne hakkı sevgide gördüm

Baharın kokusu belli topraktan
Cığa verip'de yeşermiş yapraktan
Gel beni azat et küllü günahtan
Hak yolunu senin deminde gördüm

Hele bakın şu dağların halına
Mevlam nede güzel koymuş yoluna
Suhufların ahkamına sırrına
Eren Muhammedle Alide gördüm

Lanet olsun kör şeytanın işine
Her baharda dolu yağdı başıma
Der yusuf'um göğnüm ile düşüme
Giren Hacı Bektaş Velide gördüm
. 48.....08.02.2009.

-------------------------------------------------
HÜNKAR HACI BEKTAŞ-İ VELİ

GÜZEL ŞAHIN,GÜLLER AÇAR YÜZÜNDE
HAK CEMALIN ALMIŞ ALİ,DİR,ALİ
BİR GÜVERCİN UÇAR KARA HÖYÜKTE
HÜNKAR HACI BEKTAŞ VELİ,DİR VELİ

BEN O ŞAHA,PİRE GÖNÜL BAĞLADIM
DİVANINA DURDUM HAYLİ AĞLADIM
DUYSA DUYMASADA DERDİM SÖYLEDİM
FETHİYE,DE KIZIL DELİDİR DELİ

BEŞERİM ŞAŞARIM BİR YANIM YANAR
YANDIKCA BEDENİM KIVRANIR DÖNER
AHRETİ NE BİLİR YAŞAYAN SAĞLAR
CANLILAR DÜNYANIN KÖRÜDÜR KÖRÜ

BİR YERİM OLSUNKİ GÖRE ALEMİ
GELİP GEÇEN ALEM VERE SELAMI
BENDEN AYRI KOMAN GÜL YÜZLÜ YARİ
KUL YUSUF YARİNİN ERİDİR ERİ
50 / 13.06.2009
------------------------------------------------------
KIZIL DELİ

Allah Allah diye zikrini çeker
Erenler diyarı er KIZIL DELİ
Bu yol doğru kızıl deliye gider
Pirimin mekanı pir KIZIL DELİ

Dergahından hakka gidesim gelir
Göğnümü çul edip seresim gelir
Arayan her yerde mekanın bulur
Göğnümde yaremi sar KIZIL DELİ

Her dem öğünürüm kızıl deliyle
Sofrası açıktır hızır eliyle
Harlansa tutuşsa odun yerine
Ataş'den etrafı nur KIZIL DELİ

Bu can vara hak demine karışa
Bir kusur ettimse hatam bağışla
Seni yazdım diye küsme yusuf'a
Gayrı muradımı ver KIZIL DELİ

51 / 29.07.2009
---------------------------- --------------------------
ESKİSİ GİBİ.

Güzel köyüm fethiyenin erleri
Gelin'de buluşak eskisi gibi
Uzak durman öyle beri gel beri
Gelin'de sarışak eskisi gibi

Bayram olsa dostlar benim neyime
Her dertten bi ibret aldım kendime
Haber saldım gurbetteki köylüme
Gelin'de kaynaşak eskisi gibi

Ey dostlarım beni haksız görmeyin
Bende bir insanım şudur demeyin
Dökecek derdimi kime dökeyim
Gelin'de dertleşek eskisi

gibi Kul yusuf der ibrem yükseldi gene
Ne edersek edek bahtımız böyle
Ölüde düğünde bayramda hele
Gelin bayramlaşak eskisi gibi
.52. / 25.08.2009
--------------------------- -----------------------


"İnsan idare etme sanatına siyaset denir."


 

MİLLİ BAYRAMLARINI KUTLAYAMAYANLAR, DİNİ BAYRAMLARINI KUTLAYAMAZLAR! ATATÜRK CUMHURİYETİNİN DEVAMINI İSTEYENLERİN KURBAN BAYRAMI KUTLU OLSUN
 

BAYRAMLARI ÖZLEDİM

Yusuf Aslan, Fethiye / Malatya
Yusuf Aslan, Fethiye / Malatya

Günden güne şu insanlık azalır
Ben o eski bayramları özledim
Kim derdiki fitne fucur kazanır
Ben o eski bayramları özledim.?

 

Dolaşırdık her büyüğe giderdik

Büyük küçük demez sayar severdik

Kurbanlar keserdik bayram ederdik

Ben o eski bayramları özledim.?


Dilerim mevladan yüzümüz gülsün
Var olsun toprağım bereket bulsun
Dostlar bayramınız mübarek olsun
Ben o eski bayramları özledim.?

Bir ekmek uğruna çıktık gurbete
Gözümü açtımki geçmiş kırk sene
Çok görürler iki satırı bile
Ben o eski bayramları özledim.?

Kul Yusuf der ya rab dedirtme hayvah
Diyarı gurbette kurduk karargah
Gurbet elde düşüp kalksakda vallah
Ben o eski bayramları özledim.?

 

Söz: Yusuf Aslan
Malatya / Fethiye

www.garipmirto.blogcu.com

 

---------------------------------------------------------

 

Yusuf Aslan
Yusuf Aslan 22 Kasım 20:40
Sn. Seyfi Oktay
Dede'mize.!

Beldemizi ziyaret eden eski Adalet Bakanımız ve Dede'miz olan Sn. Seyfi Oktay Bey efendiye,
ayrıyeten yanında refakatçi olarak iştirak eden diğer kıymetli misafirlerimize hoş geldiniz, safalar getirdiniz der -
Dede'mizin ellerinden öperim ve Sn. Dede'mizin kendisine armağan olarak yazdığım bu Türkü'müde kabül buyurmalarını
gönülden arz ederim.
Saygılarımla.
Yusuf Aslan / Fethiye.

BİR ERENLER GELİP GEÇTİ KÖYÜMDEN.?

GEÇTİ KÖYÜMDEN.!

Allahın lütfuna şükürler olsun
Bir erenler gelip geçti köyümden
Aklı ermez sağır körlerde duysun
Bir erenler gelip geçti köyümden.!

Nesli gider Hacı Bektaş Veliye
Aslı Şah İbrahim soyu Aliye
Kurbanlar olayım nur cemaline
Bir erenler gelip geçti köyümden.!

Bir ışıktır nür'u Nur Suresinden
Bilmeyen öğrensin Ehli Zikirden
İlim irfan damlar onun dilinden
Bir erenler gelip geçti köyümden.!

Bir vefasız nasıl kazar kuyunu
Cümle alem bilir güzel huyunu
Kul Yusuf eline döksün suyunu
Bir erenler gelip geçti köyümden.!

Söz: Yusuf Aslan.
Malatya / Fethiye.

http://www.facebook.com/l/716d1DTRPa18ckgdC6j7ZrLF4Ww;www.garipmirto.blogcu.com

 

 

 
Yusuf Aslan, Fethiye / Malatya
Yusuf Aslan, Fethiye / Malatya

SIRA HANGİ MÜBAREK'TE?


Sanmaki düşmez aklıma
Çare hangi mübarekte
Var git diyardan diyara
Ara hangi mübarekte

Helalden uzak duranlar
Bumudur Haktan kurallar
Yoktan var olan insanlar
Para hangi mübarekte

Cehennem varsa yanacak
Çoğu ona yaslanacak
Kim bilir kime çıkacak
Kura hangi mübarekte

Ezel bir mübarek vardı
Şimdi üreyip çoğaldı
Dünya karaya boyandı
Kara hangi mübarekte

Kul Yusuf der bak şu asra
Asra sığmayan mısıra
Bir mübarek gitti amma
Sıra hangi mübarekte.?

Saygılarımla.

Söz: Yusuf ASLAN.
Malatya / Fethiye.



VAYLOĞ DEDE'NİN KERAMETLERİ.1.!

 

Vayloğ Dede'nin Türbesi.

 

 


Sevgili Canlar.

Yıllardan 1967. yılıydı.

Bir kırmızı kamyon yükünü yükledikten sonra uzun bir yolculuğa çıkıp Vıııın diye ses çıkararak yükünü zamanında yerine yetiştirmek için yoluna devam eden kamyon sürücüsü ve sahibi gecenin bir vaktine kadar yol gittiklerinden dolayı her ikisininde hallerinden belli oluyorduki yorgunluktan göz kapakları ağırlaşıp zaman zaman da ( Rezil uyku dedikleri ) O tatlı uyku ile uyumamak arasında gözlerini yumup yumup açıyorlardı. Ancak, kamyonun sahibi bu duruma daha fazla dayanamayarak göz kapakları yumulmuş derin bir uykuya dalmıştı.

Hani uyku uykuyu getirir derler ya, kamyon sahibinin horultusuna dayanamayan şöföründe göz kapakları yumulmuş sankide ölüme davetiye çıkarmışlardı. Direksiyon hakimiyeti olmayan kamyon da yoldan çıkarak çukurlara düşüp tümseklerden hoplayarak bir uçurumdan aşağıya düşecekken Allah’tan olacakki, bir mucize eseri o gürültüye şöför uyanarak frene basıp kamyonu durdurur, uçurumdan aşağıya düşmekten ve mutlak bir ölümden kurtulurlar, kamyon durduğunda kamyonun sahibide o tatlı uykusundan uyanır ve kendi kendine söylenerek, Dedem aha niyazın deyip kendi eline niyaz eder. Sabah olmasınada az bir zaman kalmıştır, bir iki saat sonra gün ışıyınca kamyonun sahibi gözle görülen birkaç evin bulunduğu yere giderek oradan bir traktör getirip kamyonu gerisin geriye çektirip yola çıkardıktan sonra traktörcününde el emeğini ( ücretini ) verip tekrar yollarına devam ederler.

Kamyon Malatya ya sağ salim gelir ve yükünü boşalttıktan sonra her hangi başka bir yük almayarak doğruca Fethiye ye giderler, Fethiye ye geldikten sonra kamyonun sahibi kamyonundan inerek hiçbir yere uğramadan doğruca Alhasın Yusuf’un evine gider, misafir odasında hazır bulunan Vayloğ dede, Alhasın Yusuf’un ablası Alhasın kızı Elif ve 12. yaşarlında olan Alhasın kızı Elif’in torunu Yusuf vardı, bundan sonrasınıda Yusuf’un gözleri önünde cereyan eden olayları Yusuf’un ağzından dinleyelim. Gıjjik bibinin oğlu Hüseyin abi misafir odasından içeriye girerek doğruca Vayloğ dede’nin yanına gelip elini öperek dede’nin dizine eğilip dedem Allah Allah deyip bize bir dua etde ceddiyin sayesinde işimiz rast gide dedi, Vayloğ dede’de bir dua etti ki sanki de yer gök iniledi, oradaki hepimizin gözlerinden göz yaşlarımız akmaya başladı, dua bittikten sonra Hüseyin abi cebinden yüz türk lirası çıkararak Vayloğ dede nin oturduğu minderin altına koyup başlarından geçen olayları aynen şöyle anlattı.

Dedem, biz kamyona yükümüzü yükleyip yolda gelirken gecenin bir vaktinde bende uyumuşum kamyonu süren aha bu Elif bibimin oğlu Hüseyin de uyumuş, her ikimizde uykunun içindeyken direksiyon hakimiyeti olmayan kamyonda yoldan çıkıp çukurlara düşerek taştan tümsekten hoplayarak bir uçurumdan düşecekken Allah tan bir mucize oluyorki kamyon duruyor, ancak bende o uykunun içinde rüyamda Vayloğ dede mi, yani seni gördüm.

Dedem, rüyamda sen bana hiç korkmayın ne size nede arabanıza hiçbir şey olmayacak gün ışıyıncada karşıki evlerin birinden bir traktör getirin arabanızı çekip çıkarın, bende Fethiye de kirvem Alhasın Yusuf un evindeyim dediğinde, bende o esnada kamyonun o gürültüsüne uykudan uyandım, sabah olunca da rüyamda dedemin dediklerini bir bir yapıp kamyonu o düştüğü yerden çıkarttık, Malatya ya gelip yükümüzü boşalttıktan sonra bir gayret ile köye geldik, benim aklımda hep o gördüğüm rüyam vardı ( dedem, bana ben kirvem Yusuf un evindeyim demişti ) bende köye gelir gelmez hiçbir yere uğramadan doğruca buraya geldim ve dede minde rüyamda bana dediği gibi kendisini Yusuf ağanın evinde buldum diyen Hüseyin abinin dediğine ve Vayloğ dede nin de göstermiş olduğu kerameti duyduğumu bizzat duyarak ve yaşayarak şahit oldum.

Bende bir Şah İbrahim Veli talibi olarak Allahtan dileğim Vayloğ Dede nin Ceddi bizleri ve inananları darda koymuya, cümlemize erişe İnşallah Allah Allah.

Kaynak: Yusuf Aslan.
Malatya / Fethiye.

---------------------------

VAYLOĞ DEDEYE

Mezirme elinde bir ulu zattır
Hediyeli gider vayloğ dedeye
Muhammed Aliye aslı dayanır
Sediyeli gider vayloğ dedeye

Onun yeri Şah İbrahim ocağı
Her yerde çağrılır o güzel adı
Dört bir yandan gelir hastası sağı
Eseryeli gider vayloğ dedeye

Sıtkı candan çağırsalar adını
Her can alır ondan her muradını
Lokması helaldir bilmez haramı
Fethiyeli gider vayloğ dedeye

Der Yusuf tanırım vayloğ dedemi
Yüzüne söylerdi içindekini
Bilen bilir onun kerametini
Türkiyeli gider vayloğ dedeye.?

Söz: Yusuf Aslan.
Malatya / Fethiye.

Yusuf ASLAN'ın Şiirleri

 

 
Bu dünyadan bir Garip Mirto sessizce gelip geçti.
Hayalfm Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol